Mikonos (Mykonos)

Mykonos (Yunanca: Μύκονος), Ege Denizi’ndeki Kiklad Adaları’na bağlı olan ada öncelikle granitten oluşmuştur. 86 km² yüzölçümüyle beraber adanın 2011 sayımına göre 10.134 nüfusu vardır.

89 km sahil şeridine sahiptir. Mykonos sabahın ilk ışıklarına kadar süren renkli gece hayatı eğlencelerine istinaden Avrupa Jet sosyetesinin de tercihi olmakla birlikte Yunan adalarının en gözde ve en uğrak yeridir.

Mykonos adasında toplu taşıma otobüslerle sağlanıyor fakat çok kısıtlı sayıda. Bu nedenle araç kiralama çok yaygın. Otomobil, atv ve motor kiralama tercih ediliyor. Mykonos Town bölgesinden plajlara deniz taksi imkanı da tercih edilen alternatifler arasında.

RODOS

Rodos (Yunanca: Ρόδος) Ege Denizi’nde ada, Oniki Adaların en büyüğü, Yunanistan’ın, Meis adası hesaba katılmazsa, en doğuda bulunan adası, adanın aynı adlı idari merkezi. Türkiye kıyılarının en yakın noktası olan Bozburun Yarımadası’ndan 18 km (11 mil) mesafededir. Adanın 2004 nüfusu 130.000 olup, bunun 55.000’i Rodos şehrinde yaşamaktadır. Rodos şehri Yunanistan’ın Oniki Adalar (Δωδεκάνησα, Dodekanisa) idari bölgesinin ve (Sömbeki, Herke, İleki ve Meis adalarını da içeren) Rodos ilinin (nomos) merkezidir.

Dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen Rodos Heykeli (Kolossos) MÖ 280 yılında Dorlar tarafından Rodos liman girişinde inşa edilmiştir. Rodos şehrinin Tapınak Şövalyeleri tarafından inşa edilmiş kalesi ve Orta Çağ’dan kalma mahallesi UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir. Adada ayrıca, Rodos Diagoras Uluslararası Havaalanı ile Rodos şehri arasında kalan kesimde toplanmış 3.500 nüfusluk bir Türk azınlık bulunmaktadır. İç kısımları ormanlıktır ve Türk çamı da denilen Pinus brutia ağaçları kızılçamlar ile kaplıdır. Adanın flora ve faunasının, genel olarak, Yunanistan’ın kalan kısımlarından ziyade Türkiye’nin batı sahillerini andırdığı kabul görmektedir. Adanın kuzey ucundaki Rodos dışındaki en önemli yerleşim, güneydoğu sahilindeki Lindos’tur.

Coğrafya

Rodos adası mızrak ucu benzeri biçimdedir. 79,7 km uzunluk ve 38 km genişlik ile toplam alanı yaklaşık 1.398 km² dir(540 mil kare).Deniz sahili yaklaşık 220 km dir. Rodos şehri adanın kuzey ucu sonundadır. Antik çağ sitesi ve modern ticaret limanını içerir. Ana havayolu kapısı Diagoras International Airporttur. IATA daki kodu: RHO dur. Havalimanı Paradisi şehrinin 14 km güney batısındadır. Karayolu ağı şebekesi şehirden doğu ve batı sahilleri boyunca yayılır. Ada Rodos geyiğine anayurttur. Petalus yani Kelebekler Vadisinde yazın çok sayıda kelebek toplanır. Attaviros dağı 1.215 metre irtifasıyla adanın en yüksek noktasıdır. Sahiller taş gibi katı iken ada ekilebilr topraklara sahiptir. Burada turunçgiller, şaraplık üzüm, sebzeler, zeytin ağaçları ve diğer mahsüller yetiştirilir. Rodos’un dışında ada küçük köyler ve dinlenme sahilleri ile noktalanır. Bunların içinde Faliraki, Lindos, Arçangelos, Afandu, Koskinu, Embona, Paradisi ve Tiranta sayılabilir. Turizm, adanın birincil gelir kaynağıdır.

Antik Zamanlar

1493 yılı ağaç oyma Rodos şehri,Hartmann Schedel
Adaya yerleşim neoklasik dönemde idi,bu kültüre ait az kalıntı olsa bile.

MÖ 16. yüzyılda Girit Uygarlığı adaya yerleşti. Ondan daha sonra Yunan Mitolojisi, yeni bir Rodos ırkı isimlendirdi, Telchines. Rodos ve Danaus (Mitolojik bir karakter) ile ilişkilendiriliyordu. Bazen takma adı Telchinis ile adlandırıldı. 15. yüzyılda Achaeans istila etti. 11. yüzyılda Dorianların gelmesiyle ada gözde olmaya başladı. Daha sonra adanın üç büyük şehri olan; Lindos, Lalyssos ve Kameiros Dorlar tarafından inşa edildi. İstanköy, Knidos ve Halikarnassos ile birlikte. Şair Pindar methiyesinde “Ada, güneş tanrısı Helios ve Rodos perisinin birliğinde doğdu ve şehir onların üç oğlu için isimlendirildi” der. Roda adanın doğal çiçekli bitkisi pembe Hibiscusdur.

Pers istilasının adayı kaplamasının ardından MÖ 478’de Perslerin Atina güçleri tarafından yenilmesi ile Rodos adası şehirleri Atina Birliği’ne (Atina tarafından yönetilen, MÖ 5. yüzyıldaki Yunan şehir devletleri birliği) bağlandı. MÖ 431 yılında Pelepones Savaşı çemberi yardığında Rodos geniş bir şekilde tarafsız kalıyordu. Birliğe bağlı olmasına rağmen savaş 404 yılına kadar sürdü. Fakat Rodos bu zamanda çatışmadan tamamen geri çekildi ve kendi yoluna devam etmeye karar verdi. MÖ 408 yılında şehir devletleri bir ülke oluşturdular ve yeni Rodos’u yeni başşehir olarak adanın en kuzey ucunda inşa ettiler. Onların düzenli planı Atinalı mimar Hippodamus tarafından gözden geçiriliyordu. Mamafih Pelepones savaşları tüm Yunan kültürünü zayıflatmıştı ve istilaya açık tutuyordu. MÖ 357 yılında ada Karyalılar tarafından kral Mausolus tarafından fethedildi. Daha sonra da MÖ 340’da Persler’in eline geçti. Fakat onların dönemi kısa oldu, bu şehir halkı için rahatlatıcı bir durum oldu. Rodos MÖ 332’de Makedonyalı Alexander III ün Persleri yenmesinden sonra büyüyen bu imparatorluğun bir parçası haline geldi. Alexander ın ölümünü takiben onun generalleri krallığı kontrol etme çekişmesine girdiler. Onların üçü Ptolemy, Seleucus ve Antigonus krallığı kendi aralarında bölmeyi başardılar. Rodos, Ptolemies ile ticari ve kültürel bağlarını İskenderiye ile kuvvetlendiriyordu.Ve baraberce şekillendirdikleri Rodos-Mısır birliği Akdeniz’nde ticareti boydan boya kontrol ediyordu. MÖ 3. yüzyılda şehir denizcilik, ticaret ve kültür merkeziyle gelişti ve şehrin parası Akdeniz’in her tarafında dolaşımda idi. Rodos’un meşhur felsefe okulu bilim, edebiyat ve hitabeti İskenderiye’li üstadları ile paylaşıyordu. Tanınmış isimler Rodos’ta bir okul kuran Atinalı hitabet Aeschines, Apollonius of Rhodes (MÖ 3. yüzyıl-MÖ 246, epik şair, bilim adamı ve İskenderiye kütüphanesi direktörü),astronom Hipparchus ve Geminus ve hitabetçi Dionysios Trax. Heykel okulu zenginlik, dramatik stilde gelişti. Ve bu Hellenistic Baraque Hellenistik Barok tarzı olarak karakterize edilebilir.

Ortaçağ Dönemi

1309’da Bizans çağı, adanın Hospitalier Şövalyeleri (1080 yılında Kudüs’de kurulan ve Saint John kudüs,Rodos ve Malta tarikatı, Malta şövalyeleri, Rodos şövalyeleri ve Malta silahşörlerini içeren bir organizasyon) tarafından zapt edilmesiyle son buldu. Yeni ismiyle Rodos Şövalyeleri yönetimi altında şehir ortaçağ Avrupa ideal modeline göre yeniden inşa edildi.

Şehrin meşhur anıtlarının çoğunu Palace of the Grand Master Büyük Üstatların Sarayı içerir. Bu dönemde yapılmıştır. Şövalyelerin inşa ettiği bu kuvvetli duvarlar 1444 deki Mısır Sultanı ataklarına ve Mehmed II nin 1480 deki ataklarına karşı koyup ayakta kaldılar. Son olarak Rodos Kanuni Sultan Süleyman’ın 29 Aralık 1522 deki geniş ordusuna karşı yenik düştü. Kalan birkaç şövalyeye Sicilya Krallığı’nda istirahat etmelerine izin verildi. Şövalyeler daha sonra onların operasyon merkezi Malta’ya hareket edeceklerdi. Ada yaklaşık 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu mülkiyetinde kalmıştır.

Modern Tarih

1912’de Trablusgarp Savaşı sırasında Rodos İtalya tarafından işgal edildi. Rodos, Onikiada’nın diğer adalarıyla birlikte, İtalya’nın 1947’de Paris Antlaşmasını imzalamasıyla beraber Yunanistan’a katıldı. Adada bulunan Türk azınlık 1923’teki Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi sırasında İtalya topraklarında sayıldıkları için mübadeleden kurtuldular. Bu nedenle günümüzde Rodos’ta küçük bir Türk azınlığı bulunmaktadır.

Simi

Simi Adası, manastırlarının bulunduğu tenha koyları, neoklasik şirin küçük evleri, daracık sokakları ve tavernaları ile ziyaretçileri kendisine hayran bırakır. Birbirinden güzel plajları bulunan Simi Adası’nda dar patikalar ziyaretçileri tarihin derinliklerine götürmektedir.

Türkiye’de ve Yunanistan’da izlenme rekorları kıran “Yabancı Damat” dizisinin bazı bölümlerine ev sahipliği yapan Simi Adası, kitle turizm modelinden uzakta, asil ve el değmemiş güzelliğiyle ziyaretçilerine eşsiz bir tatil keyfi yaşatır. Simi Adası, Yunan Adaları içinde en romantik ada olarak nitelendirilir.

Coğrafi olarak Oniki Adalar zincirinin bir parçası olan, yaklaşık 2.500 nüfuslu bu küçük adanın Rodos’a mesafesi 24 deniz mili, ülkemizin Datça ilçesine olan mesafesi ise sadece 4 deniz milidir. Adanın ana iki yerleşim yeri Gialos ve Chorio veya diğer adıyla Ano Symi’dir. Gialos’un yerleşimi limandan başlar ve etraftaki tepelerin eteklerine kadar uzanır. Tüm yol boyunca tepeye kadar olan kısım ve Eski Simi Kalesi etrafı Ano Symi olarak bilinmektedir.

Oldukça iyi korunmuş, dış cepheleri parlak renklerle boyanmış iki veya üç katlı bahçeli konakları, adanın zengin geçmişini yansıtmaktadır. Simi Adası tarihi boyunca süngercilik, gemi yapımı ve oymacılık sektörleri sayesine 12 Adalar’ın en zengin adalarından biri olmuştur.

Simi’nin en çok ziyaret edilen yeri Panormitis Koyu’dur. Panormitis’te bulunan Moni Taksiharki Mikhail Kilisesi, Yunanlı denizcilerin hac yeridir ve Ortodokslar için en kutsal kiliselerden biridir. Simi Adası’nda turistlerin ziyaret ettiği yerlerin başlıcaları Gialos’taki tarihi Saat Kulesi, Mihalaki Heykeli, Meçhul Asker Anıtı, Deniz Müzesi, Belediye Sarayı, Agios Ioannis Kilisesi ve Pedi Plajı’dır.

Rodos Adası’na yakın olması sebebi ile Rodos’a gelen birçok turist Simi Adası’na günübirlik gezi turları için gelirler. Yaz sezonu boyunca Pazar hariç hergün saat 09:00’da Rodos’tan hareket eden feribotlar yaklaşık 2 saat süren yolculuk sonrasında Simi Adası’na ulaşır. Simi’ den Rodos’a dönüş saati 16.00 civarıdır.